Rüya Âlemi ve Felaket
on 19 Mart 2005
...[komünist] dünyada hiç değilse taraf tutabiliyor, arzu durumlarının yol açtığı mücadeleye katılabiliyordunuz. Peki ya birbiriyle çatışan her iki temsilin de (Doğu ve Batı'nın) aynı yazar tarafından, yani iktidar tarafından üretildiğinden şüphelenmeye başlarsınız? Konumuzun muğlaklığı ikiyle çarpılır, çalışan temsillerden hangisini seçeceğini bilmediğimiz gibi, seçim yapmak gerekir mi, yapacağınız seçim gerçek mi yoksa Descartes'in cini gibi sizi aldatıyor m, onu da bilemezsizin.
...yeni doğan bir bebeğin 'ekimlenmesi', sovyetler yeni doğanları topluma bu törenle sunuyordu. 'ekimlenen' bebekler, Danton, Marx, Liuksanburg, Kommuna, Barrikada, Elektirifikatsiz gibi yeni isimler alıyordu.
...birinci beş yıllık plan'ın başlarında Sovyet mühendisleri Henry Ford'un River Rouge fabrikasının yanısıra, General Motors, Packard, Oldsmobile, Chrysler ve De Soto için de fabrikalar inşa etmiş olan Detroit merkezli ünlü sanayi mimarisi şirketi Albert Kahn Co.'yu ziyaret ettiler. Sonuçta Sovyet ağır sanayiine ciddi boyutlarda entelektüel bir katkı Amerikalı işadamlarından geldi. Teknoloji transferi için gereken nakit para, Ekim Devrimi'nden sonra müsadere edilen Avrupalı ressamların yağlıboya resimlerini ve "ev eşyaları"nı yine kapitalistlere satarak buldu. -Rafael'in Alba Madonna'sı 1.7 milyon dolara satılmıştı. Magnitogorsk Çelik Fabrika'sının inşa masrafları ise 2.5 milyon altın rubleyi bulmuştu. Resim fabrikanın masraflarının yarısından fazlasını karşılamıştı. O yıllarda sovyetler2in Amerika'ya ihracatının üçte birini, resim koleksiyonlarının satışı oluşturuyordu. sovyet sanayiinin oluşumunda amerikalı kapitalislerin teknoloji/mühendislik tranferi yanı sıra nakitleri de hizmet görmüştü böylece.
... kitapta Kinkong ve Sovyetler Sarayı diye bir bölüm var. burada yazar filmin afişiyle filmin gösterime girdiği yıl mimari tasarım yarışmasında yapılması düşünülen 'sovyet Sarayı için kabu l edilen tasarım kıyaslanıyor. Filmin afişinde kinkong Empire Stade Building'in tepesinde uçaklarla mücadele ederken resmedilmiş. saray tasarımında da empire state kadar büyük bir bina çizilmiş ve bu binanın tepesinde büyük bir işci heykeli yapılması düşünülmüş. Taslağı gören Stalin bu işci heykelinin yerine Lenin heykelinin yapılmasını önermiş. Yazar, Stalin'in filmden hareketle böyle bir fikir ileri sürmüş müdür acaba diye soruyor.)
...Kitabın sonunda Doğulu entelektüellerin reel sosyalizmin çöküşü sürecini nasıl yaşadıklarına dair harika bir bölüm var. ilk alıntı da bu bölümden.
...biz -bu zamanı paylaşmaktan başka ortak bir şeyi olmayan "biz"- tarihin başarısızlığı ile aramıza kendi kendine ironiyle bakan bir mesafe koymak yerine, harabelerin içine dalıp modernliğin yarattığı ütopyacı umutları yıkıntılar arasından kurtarmaya çalışsak daha iyi ederiz, çünkü onların ortadan kaybolmasına izin verme lüksümüz yok; tarihi ileri doğru itmiş olan iktidar suistimallerine bakıldığında, tam tersine inanmak için her türlü neden var.
..."pruşevski! Bilim cesedi çürüyen insanları diriltmeye muktedir mi?"
"Hayır" dedi Pruşevski.
Zaçev gözlerini açmadan "Yalan söylüyorsun" diye suçladı onu. "Marksizim her şeyi yapabilir. O zaman nasıl oluyor da Lenin Moskova'da bozulmadan yatabiliyor? Bilimi bekliyor -diriltilmek istiyor.
=>daha sonra diğer ülkelerin kominist liderlerinin de mumyalanması gelenek hâline geldi.
...1883 ylında Çar III. Aleksander döneminde bitirilmiş olan Kurtarıcı İsa Katedrali Sovyet Sarayı inşasına yer açmak için dinamitlendi ve bu 'eylem' filme alındı. Daha sonra katedralin aynısı 1998 yılında aynı yere yeniden yapıldı. (Kitabın 'Ters Çekim' bölümünde heykellerin başına gelenler de anlatılıyor.)
...her türlü teknolojinin amacı, der emperyalistler, doğa üzerinde hakimiyettir. Ama eğitimin amacının yetişkinlerin çocuklar üzerindeki hâkimiyeti olduğunu ilân eden bir elisopalıya kim güvenir ki? Eğitim her şeyden önce kuşaklar arasındaki kaçınılmaz düzenlenişi ve dolayısıyla da ille bu terimi kullanacaksak, çocuklar üzerindeki değil bu ilişki üzerindeki hakimiyet değil midir? Keza teknoloji de doğa üzerindeki değil doğa ile insan arasındaki ilişki üzerine hakimiyettir. (Walter Benjamin, 1926)
... büyük işletme insanî olamayacak kadar büyüktür. (Henry Ford, 1929)
Blogger tarafından desteklenmektedir.
Yorum Gönder